No Rest for the Wicked – Erken Erişim İnceleme Oyuncular Web
No Rest for the Wicked – Erken Erişim İnceleme Oyuncular Web de
No Rest for the Wicked tuhaf bir pazarlama süreci geçirdi/geçiriyor gibime geliyor… Bize ilk olarak “Soulslike bir Diablo tecrübesi” gibi lanse edildi, ardından ilginç sanat tasarımıyla “Hımmm” dedirtti, en son da sistem gereksinimleriyle “Höööh!” dedirterek Erken Erişim sürecini başlattı 🙂 İsterseniz oyun Erken Erişim’de bize neler vaat ediyor ve tam sürüme geçince nasıl bir şeye evrilebilir gelin şöyle bir göz atalım.
E bana Soulslike denmişti?!
Şimdiii… Her ne kadar oyun Soulslike yapıda dense de açıkçası bana pek de öyle gelmedi. Ya arkadaş “Soulslike ne Kıvanç’cım açıklar mısın?” deseniz onu da açıklayabileceğimi zannetmiyorum ama… Ben Souls oyunlarıyla NRftW arasındaki benzerlikleri sizlere söyleyeyim isterseniz, oyun Soulslike mı değil mi siz karar verin:
- Dövüşler gerçekten zorlayabiliyor. Doğru zamanda yuvarlanmak (breh), doğru zamanda gard almak çok önemli.
- Ölmek çok kolay. Ters yapmamanız gereken bir yaratığa ters yapıp ölebilirsiniz, uçurumdan aşağı düşüp ölebilirsiniz, zamanında can basamayıp ölebilirsiniz vb. vb. vb…
- Bonfire benzeri kristallerle oyunu kaydediyoruz, bu sayede hızlı seyahat vb. de yapabiliyoruz.
Bir dünya benzerlik var gördüğünüz gibi. Ama çok temel farklar da var: Bir kere oyun bize Soulslike tedirginliği vermiyor, öyle bir ölümden korkutucu atmosferi yok. Zaten ölmek çok kolay olsa da oyun Souls oyunları kadar zor da değil. Ve belki de en önemlisi, ölümün büyük bir yaptırımı yok. Yani son kayıt noktasından yeniden başlıyoruz, bu arada ölenler ölüyor ve ekipmanlarımız biraz yıprandığıyla kalıyor.
Yani özetle ben bu oyunda hafiften Soulslike etmenleri olduğunu düşünüyorum; fakat bunun bize lanse edildiği gibi “Tam bir Souls tecrübesi” klasmanında bir Soulslike olmadığından da %100 eminim. Öyle bir zorluk ve atmosfer arıyorsanız aradığınızı bu oyunda bulamayabilirsiniz. Ama durun canım, hemen uzaklaşmayın. Oyunun çok iddialı numaraları var…
Heyt be, Diablo’yu yapanlar görse yumruklarını ısırır…
Özetle oyunumuz, zorlu bir ARYO. Diablo benzeri bir tasarım, Diablo benzeri bir oynanış ve Diablo benzeri bir evren karşılıyor bizi. Ama diğer taraftan da Diablo’dan o kadar uzak ki… Çünkü NRftW tam anlamıyla derin bir harita tasarımı barındırıyor. Derin derken, gerçekten derin diyorum. Oyunda uzaklarda bir dağ mı gördünüz? Emin olun o dağa gidebiliyorsunuzdur bir şekilde. Şehrin uzaklarında kocaman bir bina mı var? Doğru yöntemlerle isterseniz hoplaya zıplaya o binaya tırmanabilirsiniz. Bu yolculuğu oyunun size dayattığı şekilde yapmanız gerekmiyor, zira oyun bize hiçbir şeyi dayatmıyor. Hiçbir engel yok, görünmez duvar yok; labirent gibi dolandırıp duran tek yönlü koridorlar yok… Her yere, her şekilde gidilebiliyor olması gerçekten inanılmaz. Bugüne kadar hiçbir Diablo oyununda göremediğimiz bir oynanış ve hareket serbestisi veren bu katman katman oyun tasarımı, inanılmaz keyifli bir şey olmuş gerçekten.
Aa n’oldu ya, foton gitti?!
Gelelim oyunun eleştiri bombardımanına tutulduğu noktaya… Muhtemelen neredeyse hiç yükleme süresi olmaması ve katman katman yapının yüklenmesine ilişkin teknik zorlukların da işin içine girmesiyle, oyun optimizasyon açısından biraz çuvallıyor… Aslında Erken Erişim diye elimi korkak alıştırıyorum, yoksa bakmayın bayağı bayağı çuvallıyor. Zaten uzaktan minnak duran yapısı, sistem gereksinimleriyle herkesi şaşkına çevirmişti. Şimdi oyunun o sistemlerde de pek parlak oynanamadığını görüyoruz maalesef… Zırt pırt gelen FPS kayıpları, çakılmalar, hatalar, aniden çaat diye ölüvermeler (vallahi benim hatam değil bug ya)…
Diğer taraftan Moon Studios’un yaptıkları işe sapına kadar güvenen ve oyunu kaderine terk edemeyecek kadar yaptıkları işe güvenen bir ekip olduğunu da unutmamak lazım. Can ve Eser’in “Yargısız infaz yapma kardeşim, gir bak adamlar neler yapıyor, neleri düzeltiyor!” azarları sonrasında biraz inceledim de… Ben bu satırları yazarken oyun daha Erken Erişim’e çıkalı kısa bir süre olmasına rağmen altı tane güncelleme aldığını ve yukarıda bahsettiğim hataların bir kısmının hali hazırda giderilmiş olduğunu da belirtmek lazım. Ama temel sıkıntılar zaten bir haftada çözülebilecek nitelikte olsaydı, Erken Erişim’e çıkmadan da çoktan düzeltilirdi, o yüzden kılçıksız bir performans da beklemeyin. Ben halen orta kararın biraz üstünde olan sistemimde çeşitli sorunları yaşamaya devam ediyorum… Ama sonuçta oyunlar biraz da bu yüzden Erken Erişim’e çıkıyor değil mi? Yani yine belli başlı sıkıntılar yaşayacağız ama ben bunların adım adım azalacağına ve tam sürümde çoğu problemden arınmış bir oyun tecrübesi yaşayacağımıza inanıyorum 🙂
O nasıl dövüş sistemidir yiğidim…
Ben bu kalem (ARYO – platform aksiyon falan filan) oyunlarının hiçbirinde böylesi bir aksiyon modeli görmedim arkadaş… Dövüş sistemi o kadar tok, o kadar keyifli ki anlatamam. Mekanikler tok ve eğlenceli, sesler tatmin edici, yapay zekâ hiç fena değil. Özetle savaş sistemi konusunda kocaman bir “pekiyi” kapan oyunumuz, Erken Erişim olmasına rağmen bu konuda yüzümüzü hayli güldürmeyi başarıyor.
Aynı şekilde atmosferin de oldukça başarılı olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Diablo benzeri bir atmosferi, kendi sanat tarzıyla ve büyüleyici grafikleriyle, harika bir şekilde aktarıyor oyun. Tarzı gerçekçilikten uzak ama yine de depresif ve karamsar bir havası var. Tarz sahibi desem yeterli olur herhalde 🙂 Oyundaki müzik ve seslendirmeler de bu atmosfere fena bir katkı sağlamıyor.
Erken Erişim’de hikâye isteyeni Cerim’ler çarpar!
Valla ben Erken Erişim de olsa hikâye isterdim; en azından kendi içinde hikâyenin bir bölümü tamamlansın dilerdim ama ne yapalım, nasip kısmet… Oyun hikâyeye dair çok az şeyi bize gösteriyor. Gördüğüm kadarıyla ufak bir özet geçecek olursam: Dünyamıza antik ve sıkıntılı bir hastalık musallat oluyor; bu hastalık bulaştığı herkesi zombi benzeri garip yaratıklara çeviriyor… Biz de antik bir savaşçı grubu olan Cerim’lerin daimi bir üyesi olarak bu salgına karşı pozisyonumuzu alıyoruz tabi. O sıralarda diyarımızın kralı ölüyor, herkes güç savaşında yerini almaya çalışıyor derken… Bildiklerim bu kadar. Vallahi bu kadar. Ne yapalım, NRftW şimdilik bu kadar uygun görmüş, bize de kabullenmek düşer. Ama tabi şunu da belirtmek lazım, şu aşamada oyunun senaryosuyla ilgili hiçbir çıkarıma varmamak lazım. Ortaya muhteşem bir şey de çıkabilir, aşırı klişe bir dünyayı kurtarma hikâyesi de. Ama gördüklerim üzerine konuşacak olursam, hikâye açısından oyun umut vaat ediyor diyebilirim.
Diğer taraftan, oyun Erken Erişim’de ne kadar uzun bir içerik sağlıyor diye soracak olursanız… Ben oyunların inciğine cıncığına dalmayı pek de sevmeyen, yan görevleri, mücadeleleri vb. çok da iplemeyen bir oyuncu olarak ana görev zinciri bittikten az biraz sonra “Sanırım benim için şimdilik yeterli” diyebildim. Ana görevler bittikten sonra yapacaklarınız bitmez tabii; sadece buradan sonra sıkılma olasılığınız olabilir. Onun dışında günlük ve haftalık olarak yenilenen ödül avcılığı görevleri ve çeşitli mücadeleleri de sayacak olursanız oyun bir şekilde Erken Erişim’de de içerik sağlama ve oyuncuyu kendinde tutma niyeti taşıyor diyebiliriz. Eğer benim aksime oyunlarda her şeyi keşfetmeyi seven, bulduğu her deliğe girip görev namına her şeyi yapan biriyseniz, oyun sizi daha uzuuunca bir süre kendisine bağlayacaktır. O yüzden bana göre şimdilik içerik biraz kıt diyebilirim, fakat her geçen gün oyunun adım adım dolacağından da eminim. (Oyuna tam anlamıyla dalanlar 20-25 saatte Erken Erişim’in içeriğini tamamen görebildiğinizi söylüyor)
Yolumuz uzun, heyecanımız yüksek!
Özetle NRftW, erken erişim aşamasına bomba gibi bir giriş yaptı. Katmanlı oynanış, keyifli dövüş sistemi, harika sanat tasarımı parıl parıl parlarken teknik sıkıntıları, hata ve çakılmaları, performans problemleri ve kısıtlı içeriğiyle oyuncuları biraz da tedirgin etti. Fakat toplu linç faillerinden biri olmadan önce şunu da gözden kaçırmayalım lütfen: Bu oyun henüz Erken Erişim sürecinin en başında ve daha yeni başlıyoruz. Sakin olun arkadaşlar, toparlanır bu sıkıntılar da. Yapımcı koltuğunda Ori serisini yapan insanlar var sonuçta 🙂
ARTILAR
- Derin ve katmanlı harita tasarımı
- Tok ve keyifli dövüş sistemi
- Kaliteli grafikler
- Tekinsiz atmosfer
- Tarz sahibi sanat tasarımı
EKSİLER
- İçerik azlığı
- Optimizasyon sorunları
- Teknik aksaklıklar
- Yetersiz karakter yaratma ekranı
SON KARAR: Erken Erişim’den çok bir nevi Demo sürümü gibi duruyor. Alelacele alıp hatalarıyla boğuşmaktansa bitmiş halini beklemenizi tavsiye ederim.
Yorum gönder